Lutfunla uzun bir ömür yaşadım

Sevgili kızım, genç kız, fazla göze çarpmıyacak tarzda temiz ve ciddî bir kıyâfette görünmelidir. Kendini beğendirmek için, fazla süslenmek, ahlâk hakkında şüphe uyandırır.

Erkeklere kendini beğendirmek için, kızın bazı uzvlarını, göğsünü veya bacaklarını teşhîr etmesi, düşük bir ahlâkın belirtisidir. Kendisinin ve âilesinin şeref ve haysiyyetini düşünen bir kızın, ciddî giyinmesi şarttır.

Bir kız mümkün mertebe beden hatlarını belirsiz bir hâlde gösterecek tarzda giyinmesi, onun bir ciddî ev kızı olduğuna delîl sayılır. (Müslüman kızı nasıl giyinmelidir? Bunun cevabı, Seadet-i Ebediye’ninbirinci kısm, ellisekizinci maddede yazılıdır.)

Yapmacıksız olarak mütevâzi, iddiâsız ve terbiyeli bir tavr, genç kıza en yakışan bir davranıştır. Bir genç kızın etrâfındaki insanları hiçe sayan saygısız ve küstah davranışları terbiyesizlik alâmetidir. İyi ahlâklı ve normal bir kız, bir erkeğe dikkatle ve alâka ile bakmaz.

Mecbûriyet yoksa ve mümkün ise, bakmamak en sâlim bir harekettir. Bunu da, sun'î olarak değil, tabî'î olarak yapmalıdır. Bir kızın genç bir erkeğin yüzüne pervâsızca bakması, küstah ve mütecâviz erkeklere, bu tip kızlara musallat olmak için, cesaret verir. Kızın, bir erkeğe Ümit verecek tarzda davranışı, o kıza felaket getirebilir.

İnsanların, yüzlerindeki değişiklik kadar huy ve ahlâkları da değişiktir. Güzel ve iyi yüzlü insan, mutlaka iyi ahlâklı insan demek değildir. Alâka toplamak ister gibi, değişik bir edâ ve hoppa bir tavır ile yürümek iyi bir intibâ bırakmaz. Böyleleri, alay mevzû'u ve gülünç olur.

Bir kızın giyinişi, yürüyüşü ve hareket tarzları, onun dînî inanışı, ahlâkı ve karakteri hakkında, bir fikir verebilir.

Yâ Rabbî! Senin lutf ve kerem ve inayetinle, büyük sıkıntılar görmeden, uzun bir ömür yaşadım. Artık sana rücû' etmek zamanım pek yakın. Bundan sonraki, dünya ve âhıret hayatımın safhaları şu olacak:

Dünya elemleri, sekerât-ül-mevt, kabir hayatı, haşr âlemi, mükâfât ve mücâzât ihtimalleri...

Yâ Rabbî! Sana inanıyorum. Kitabında bildirdiğin gibi inanıyorum. Kitabına ve Resûlüne inanıyorum. Hudûdsuz büyüklüğünü anlatan kâinâtı, gözlerimle görüyorum. Azametini, bana ihsân ettiğin aklımla, anlıyorum. Günahlarımın, af ve magfiret deryan içinde, bir damla bile olmadığını da, biliyorum. Yâ Rabbî! Sen affetmeyi seviyorsun. Beni de, affettiğin kulların içine al! Sen Gafûrürrahîmsin yâ Rabbî! (Emekli tümgeneral Hayri Aytepe)


Konular