Oyun

TAŞ ATAN ÇOCUKLAR

TAŞ ATAN ÇOCUKLAR

Sanki oyundasın taş atan çocuk.
Cahilmi, cesurmu sonra görürsün
Seni kımler böyle oynatan çocuk.
Sanmam bu eğlencen çok uzun sürsün...
Sökülen kaldırım, ayaklarındır
Ölünceye kadar bir götürümsün..
Kundaklanan dükkân yarınlarındır
Vicdanında yargılanan cürümsün

Elinde molotof, yuzünde maske-
Neden bir gizliliğe bürünürsün…
Yıllarca sonra, desen bile keşke
Vatan ahı ağırdır, sürünürsün.

Senin yaşıtlarda taso salgını
Yahut bir iple topaç çevirirsin.
Oyun sandığın işlerin çılgını
Çamı hedeflerken, can devirirsin

Hapistemi geçsin ergenlik çağı
Ordada sarmalar pisliğin ağı.
Kopmak bilmez asla takvim yaprağı
Harf, harf, cümle cümle sen sökülürsün.

Kaynağıdır dinlerin Ortadoğu.
Din olmaktan uzak dinlerin çoğu.
Tarih boyu bundan kinlerin çoğu
Muslümansın, müslüman görünürsün.

Benimde devletle sorunlarım var
Yapamam bunu aramızda duvar.
Hırs, nefret, cahillik, benlik canavar
Davanı hukuk ile sürdürürsün.

Hadis ’vatan aşkından iman doğar’
İmansızı, iman her zaman boğar
Nefret, öfke beyne, kalbe zor sığar.

Çocuğu oyun oynarken tanıyabilirsin

Çocuklar oyun oynarken büyüklerini taklit etmekle beraber kendi duygularını, korkularını, üzüntülerini ve sevinçlerini de ortaya koyarlar. Henüz çocuk duygularını kelimelerle ifade edemediğinden duygularını oyunlardaki sembolik hareketlerle gösterirler. Bu nedenle oyun onun dilidir denilebilir. Bazen olumsuz duygular da yaşayabilirler (kardeşini kıskanması veya arkadaşına kızması ). Bu olumsuz duyguyu oyun esnasında açığa çıkarmakla rahatlamış ve olumsuz duygularından Allah'ın izni ile kurtulmuş olur. Bu nedenle uzmanlar oyunu çocuk için çok önemli görmektedir. Çocuğun oyundaki hal ve hareketleri ailesini yansıtır. Mesela emir verici veya ricacı bir tavır sergilemesi ailedeki iletişim seviyesini gösterir.

Çok oynayan çocuk çok akıllanır

Oyun, çocuğun çalışması, işi olarak tanımlanmıştır. Oyun her çocuk için yemek ve uyku gibi önemlidir. Maalesef toplum tarafından oyuna çok düşkün olan çocuk hoş karşılanmıyor, boş vakit doldurma gibi görülür. Öğrenmesi gerekeni oyun esnasında rahatlıkla öğretebilirsiniz. Dikkat, ilgi kurma, çağrışım, hatırlama ve algı yetenekleri de oyun esnasında gelişen yeteneklerdir.

Oyuncak seçerken bunlara dikkat!

Günümüzde oyuncaklar giderek daha karmaşık bir yapıda karşımıza çıkıyor. Bu durumda çocuklarımızın yaratıcılığını artırmak, ruhsal ve bedensel gelişimine katkıda bulunmak istiyorsak, oyuncak seçerken nelere dikkat etmeliyiz?

Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Okul Öncesi Öğretmenliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Tosun Yalçınkaya ile okul öncesi çocuğun oyun ihtiyacı ve anne-babaların oyuncak seçerken dikkat etmeleri gereken noktaları konuştuk.

Oyuncaklarla oynamak çocuğun kişiliğini nasıl etkiler?

Oyuncak, çocukların çevrelerini, yani dış dünyayı ve insanlararası ilişkileri mümkün olduğu kadar mantıki bir şekilde anlama, kavrama ve yorumlamalarına yardımcı olan bir eğitim aracıdır. Oyun, kendi içinde bir bina ise oyuncaklar da binanın tuğlalarıdır.

Oyuncaklar neden bu kadar önemli?

Zaman zaman anne babalar için gereksiz görünebilen bu oyuncakların herbirinin çocuk gelişiminde ayrı bir yeri ve önemi var…

Çıngıraklar, bez bebekler, uzaktan kumandalı arabalar; çocuğunuzun oynadığı tüm oyuncaklar onun meslek seçimini dahi etkileyebilir. Dolayısıyla çocuklar için oyuncak seçimi oldukça önemli bir konudur. Memorial Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Abdurrahman Yıldırım, oyuncakların çocuk gelişimindeki önemini ve dikkat edilmesi gerekenleri anlatıyor.

Oyuncak, çocukta merak uyandırmalı, kasları çalıştırmalı, girişimciliği ve hayal gücünü arttırmalı. Daha da önemlisi çocuğu problem çözmeye yönlendirmelidir. Bu nedenle çocuk için en iyi oyuncak tekrar tekrar oynamak istediği ve her defasında daha fazla haz aldığı oyuncaktır. Evde bulunan kaplar, makaralar, hamurların tümü çocuğa istediği gibi şekillendireceği bir oyun ortamı sağlar. Oyun çocuğa yaşam deneyimi sağlayarak, kendini farklı durumlara uyarlamasına da yardımcı olur.

Çocuğunuz büyüyor...

İşten eve her dönüşünüzde minik bebeğiniz biraz daha farklı. O artık gözle görülür bir biçimde günden güne büyüyor. Bunu hissedebiliyor musunuz? Bebeğiniz sizi her geçen an daha farklı algılıyor ve size ihtiyacı daha da artıyor. Bunu görebiliyor musunuz? Eşiniz size onunla biraz ilgilenmenizi söylediğinde, eşinizin bu isteğini mantıklı mı buluyorsunuz, yoksa küçücük bir çocuğun size ne gibi bir ihtiyacı olabileceğini mi düşünüyorsunuz? Çocuğunuzla oynuyor ve onunla güzel zamanlar paylaşıyor musunuz; yoksa o annesinin eteğinin dibinde mutfakta dolaşırken, siz de ayaklarınızı uzatmış televizyonda akşam haberlerini mi izliyorsunuz?

Çocuklar İçin Sporun Faydaları

Ergenlik çağına erişenler için oyun boşuna geçirilen bir zaman olmasına rağmen, 'çocuklar için çok önemli ve yerinde bir hareket sayılmalıdır. Oyuna dalan bir çocuk, fiziksel yapısıyla birlikte düşünme ve muhakeme yeteneğini geliştirir, problemlerin çözümünde, ferdî ve içtimai görevlerde belli bir olgunluk ve pratiklik kazandırır. Ailenin ve sosyal çevrenin büyük rol oynadığı okul öncesi dönem, çocuğun ruh ve zeka gelişimi için gerçekten çok önemlidir. Bu dönemde çocuğun içinde bulunduğu oyun ortamı, onun ideal olgunluk derecesine ulaşmasına zemin hazırlar. Tecrübe ve birikimini arttırarak gelecek için olgun ve şahsiyetli bir yapı kazanmasını sağlar. Bu yüzden oyun bir zaman kaybı/israfı şeklinde değil, çocuğun gelişimi için kaçınılmaz bir esas olarak değerlendirilmelidir. Çocuklarını evde veya komşu çocuklarıyla beraber oyun oynamaktan mahrum eden ana babalar, onları, sadece gelişebilmeleri için şart olan temel ihtiyaçlarından mahrum etmiş olmaktadırlar!

Netice itibariyle oyunun faydalarını maddeler halinde şu şekilde sıralamak mümkündür.

Çocukların Çocuklarla Birlikte Oynaması

Çeşitli işler sebebiyle çoğu zaman ana baba meşguldür. Böyle bir durumda onlar, çocuğun, kardeşleriyle veya komşu, mahalle ve yakınlarının çocuklarıyla oynamasına izin verir. Ana baba, kaba sözlü ve kötü ahlâklı olmamaları için çocuğunun terbiyeli ve güzel ahlâk sahibi çocuklarla oyun oynamasını tercih eder.

Rasûlüllah (s.a.v.) muhtelif yerlerde çocukların oyun oynadığını görmüş ve onları yadırgamamıştır.

Câbir (r.a.) anlatıyor: Rasûlüllah (s.a.v.) ile beraberdik. Derken bir yemeğe davet edildik. Giderken Hüseyin'in çocuklarla birlikte yolda oynadığını gördük. Peygamber (s.a.v.) hemen insanların önüne geçti. Sonra (Hüseyin'i kucaklamak için) kollarını açtı. Çocuk ise yakalanmamak için şuraya buraya kaçmaya başladı. O esnada Rasûlüllah (s.a.v.) çocukla gülüşüyordu. Nihayet onu yakaladı ve bir elini çocuğun çenesinin altına diğer elini de ensesine koydu. Çocuğa sarılarak öptü ve şöyle dedi:"Hüseyin bendendir, ben de ondanım. Kim onu severse Allah da onu sevsin. Hasan ile Hüseyin torunlardan iki torundur:' (626)

Yetişkinlerin Çocuklarla Oyun Oynaması

İslam ümmetinin önderi olan Rasûlüllah'ın (s.a.v.), çocuklarla birlikte oyun oynadığını gösteren birkaç hadis sunmak istiyoruz. Tabiî Hz. Peygamber'in (s.a.v.), ana babaları ve yetişkinleri eğitmek, onların da kendisine uyarak çocuklarıyla beraber oynamalarını sağlamak için bunu yaptığını biliyoruz.

Konuyla ilgili rivayetler şunlardır:

a) Ebu Eyyûb Ensârî anlatıyor: Rasûlüllah'ın (s.a.v.) yanına girmiştim. Hasan ile Hüseyin Hz. Peygamber'in (s.a.v.) önünde ya da kucağında oynuyorlardı. Ben:

- Onları seviyor musun ya Rasûlallah? dedim. Bunun üzerine O:

- Nasıl sevmem onları? Onlar benim dünya fesleğenlerimdir; onları koklarım, buyurdu. (621)

b) Ömer b. Hattab diyor ki: Hasan ile Hüseyin'i Peygamber'in (s.a.v.) iki omuzunda gördüm. Ben:

- Altınızdaki at ne güzel! dedim. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v.):

- Ne güzel atlıdır onlar! buyurdu. (622)

Oyun Nedir?

Oyun, çocukta doğuştan gelen bir tabiat ve Allah'ın onda yarattığı bir içgüdüdür. Bunun temelinde çocuğun fiziksel gelişiminin mükemmel bir tarzda tamamlanması yatmaktır. Çünkü insan yavrusu, canlılar arasında en uzun süre içinde gelişimini tamamlayan bir varlıktır.

Oyun, çocuğun ilerideki yaşamında yapacağı işlerin,yaşamında basit bir misalidir.Yazılı kaynaklardan öğrenilmiştir ki, Hz. Süleyman (as.) çocukken, mahkeme kurup hükümler vermiş. Fatih Sultan Mehmet'te bahçe havuzunun iki yanına oyuncak gemiler yerleştirip bunları top ve mermi atışıyla savaştırmış.

Oyun, çocuğun duygularını, özlemlerini, korkularını, kısaca iç dünyasını yansıttığı bir tiyatro sahnesidir. Onları uzaktan izleyin de, bir şeyden anlamaz zannettiğiniz o küçük yaramazların, çoktandır unuttuğunuz bir aile kavgasını veya münakaşasını, nasıl sahneye koyduklarını ve maharetle dramatize ettiklerini bir görün.

Çocuk terbiyesinin esasları

İslâm dîninde çocuk terbiyesinin esasları şunlardır:

1. Din: Pedagoji, yâni çocuk terbiyesi İslâm dîninde çok kıymetli bir ilimdir. İslâm dîninde çocuk terbiyesinden maksat, çocuğun Allahü teâlânın râzı olduğu, kulların beğendiği, devletine, vatanına, milletine, âilesine, cemiyete ve insanlığa faydalı bir insan olarak yetişmesidir. Bunların tahakkuku için çocuk, çeşitli güzel vasıflarla donatılmalıdır. İslâm âlimlerinin büyüklerinden olan İmâm-ı Gazâlî hazretleri çocuk terbiyesi hakkında eserlerinde şunları yazmaktadır:

“Evlâd, ana, baba elinde bir emânettir. Büyük bir nîmettir. Nîmetin kıymeti bilinmezse elden gider. Çocukların temiz kalpleri, kıymetli bir cevher gibidir. Mum gibi her şekli alabilir. Küçükken hiçbir şekle girmemiştir. Temiz bir toprak gibidir. Temiz toprağa hangi tohum ekilirse, onun meyvesi hâsıl olur.”