Lohusa Kadın

Bebeğiniz yeni doğdu...

Kendinizi bambaşka hissediyorsunuz. Artık evde iki kişi değilsiniz. İşten eve dönerken sizi bir değil iki kişi bekliyor. Hem çok mutlusunuz hem de kafanız karmakarışık. Ev kalabalık; Kayınvalide, kayınpeder, durmadan eve gelip giden misafirler... Masraflar da çoğalıyor üstelik hiç kimse sizinle ilgilenmiyor. Herkes eşinizle ve bebekle ilgileniyor ve eşiniz de doğal olarak sizinle eskisi gibi ilgilenmiyor. Belki de en büyük boşluğu bu noktada hissediyorsunuz. Artık işten eve geldiğinizde sizi güler yüzle bekleyen karınızın yerini bebeğini emziren, yorgun, uykusuz, sinirli ve gergin bir kadın almış. Hiç kimse size "Nasılsın?" demiyor. Siz bebeğin ve evin ihtiyaçlarını karşılayan bir robot gibisiniz. Eşinizle baş başa kalmak için fırsat kolluyorsunuz ama boşuna. Eşinizin bebekle ilgilenmekten size ne zamanı, ne de enerjisi kalıyor.

LOHUSALIK (NİFAS)

Tanımı:

Nifas; parçalanmış organlar halinde de olsa çocuk doğurmanın ardından, kadının rahminden gelen kan veya organları belli olduktan sonra düşük de olsa, çocuğun yarıdan çoğunun çıkması, ya da doğurduğu çocuğun ardından gelen kan sebebiyle kadında oluşan bir şer'î engel hali demektir. Biz bu programımızda "nifas" için "Lohusalık" tâbirini kullanacağız.

Lohusalık haline islâm Fıkhında "nifas" denmesinin sebebi; onunla bir "nefs"in, yani bir canlının dünyaya gelmesi, veya canlıyı ayakta tutan esas unsurlardan biri olmasından dolayı "nefs" tâbir edilen kanın, doğumla beraber akması, ya da rahmin açılıp yarılmasından dolayı "rahim teneffüs etti" denmesi yani, "nifas"ın "teneffüs" kelimesinden türemiş olabilmesidir.

b)Lohusalığın Başlangıcı:

Tarifte de değindiğimiz gibi lohusalık, çocuğun yarıdan çoğunun çıkmasıyla başlar. Yarıyı belirlemek için çocuğun doğru gelmesinde göğsüne, ters gelmesinde ise göbeğine itibar edilir.

HASTALIK KANI (İSTİHAZA)

Dinî terminolojide "istihaza" denen ve kadının fercinden âdet ve lohusalık sebebiyle değil de bir hastalıktan dolayı gelen kandır ki, biz ona "hastalık kanı" tâbirini kullanacağız.

"Hastalık Kanı" diyeceğimiz "Istihaza"da kadının fercinden, yani üreme organından geldiğine göre bunu âdet ya da lohusalık kanından ayırabilmek, öncelikle âdet ve lohusalık kanlarının ve özellikle de âdet kanının iyi tanınmasına bağlıdır. Bu yapıldıktan sonra, âdet ve lohusalık kanı olmayan kanlar hastalık, yani istihaza kanıdır, denebilir. Bu yüzden âdet kanından sözederken; "Temizlik ve çeşitleri" ile "Kan ve Çeşitleri" başlıkları altında söylenenleri burada da var kabul edip tekrar okumak gerekir. Böylece normal (sahih) kanın âdet ya da lohusalık kanı, anormal (fasit) kanın da hastalık yani, istihaza kanı olduğunu görecegiz. Oradaki bilgilere dayanarak hastalık kanının (anormal yani fasit kanın) çeşitlerinin aşağıdakiler olduğunu görürüz.

Çeşitleri

1. Dokuz yaşınıdoldurmamış kızdan gelen kan,

2. Ümitsizlik yaşına ulaşan kadından siyah ve kırmızı dışında gelen kan,

HÂMİLELİK ÇİLLERİ VE ESTETİK AMELİYAT

Estetik ameliyat yaptırmanın caiz olmadıgını öğrendik. Doğumdan sonra yüzümde benekler ve lekeler oluştu. Aslında bir rahatsızlık veriyor değiller, ama estetik ameliyata benzer diye endişe ettiğim için ilaç kullanamıyorum. IIaç kullanmamızın Şer'an bir mahzuru var mıdır?

Insanın normal yaratılışını beğenmeyip estetik ameliyatlarla burnunu, dişini, göğsünü vb. değiştirmesi, sizin de dediğiniz gibi haramdır ve sıhhi bir gerekçe yokken bûnu yapanlar lânetlenmiştir. Bunu daha önce uzunca yazmaya çalıştık.Ancak Islâm, fıtratı bozmaya karşı çıktığı kadar, bozulan fıtratı tedaviyi ve estetiğin korunmasını da teşvik etmiştir. Hamilelik çilleri de aslî görünümü bozan, yani fıtrata halel getiren türden bir olgudur.Bu yüzden giderilmesi ve tedavisinin yapılması daha evlâdır. Dolayısı ile bunu estetik ameliyatla bir tutmak doğru değildir.

Düşük

1- Organları Belirgin Düşük

İslâm Hukukunda "sakt" kelimesiyle anlatılan düşük sadece organları belirmiş olan düşüktür. Ama bütün organların belirmiş olması şart değildir. Saç ve tırnak gibi bazı organlarının belirmesi, çocuk sayılması için yeterlidir.

Böylece bir kısım organları belirmiş çocuğu düşen kadın, bununla lohusa olur ve normal doğumla ilgili bütün hükümler onun için de geçerli olur. Meselâ iddeti sona erer, çocuk düşmeden önce gördüğü kan âdet kanı olmaz.

Organları Belirsiz Düşük

Hiçbir organı belli olmayan düşük, çocuk sayılmaz ve bununla çocuğa ait hükümler geçerli olmaz.

Böyle bir düşükle gelen kan; nisaba ulaşırsa, yani âdetin en az miktarı olan üç gün sürerse ve öncesinde de bir tam temizlik geçmişse âdet kanıdır. Bu iki şartları biz, ya da her ikisi eksikse hastalık kanıdır.

Organları Belirgin Olup Olmadığı Bilinmeyen Düşük

Adetli İle İlgili Hükümler

Âdetli ile Lohusa, birçok yönden birbirine benzedikleri için, ilgili hükümlerin çoğu da birbirinin aynıdır. Meselâ âdetliyi ilgilendiren oniki hükümden sekizi aynı zamanda lohusayı da ilgilendirir. Bir diğer deyişle şimdi sayacağımız bu sekiz hükümde her ikisi de ortaktır.

Hem Âdetliyi Hem de Lohusayı Ilgilendirenler

l. Namaz:

Âdetlinin ve lohusanın namaz kılmaları ve secde yapmaları haramdır.

Namaz ister farz, ister vacip, ister sünnet, ister nafile ve isterse geçmiş bir namazın kazası olsun. Secde de ister Kur'ân-ı Kerîm'deki secde âyetlerinin okunması ve dinlenmesiyle yapılacak olan tilâvet (okuma) secdesi olsun,isterse şükür secdesi olsun. Dolayısıyla âdetlinın ve lohusanın, her nasılsa, okudukları ya da duydukları secde âyetinden ötürü secde yapmaları gerekmez. Çünkü kendilerinde bunun için gerekli olan ehliyet yoktur.