Çocuğunuza doğru davranış kurallarını nasıl kazandırmalısınız?

ÇOCUKLARINIZA bir doğruyu anlatmak, iyi bir davranışı kazandırmak ve güzel bir yaklaşımı göstermek için önce kendinizi, daha sonra da çocuğunuzu çok iyi tanımanız gereklidir. Eğer, öncelikle kendinizde bir eksiklik varsa bunu düzeltmelisiniz. Kendinizi düzeltemezseniz ve yeterli hale getiremezseniz, çocuğunuza kazandırmak istediğiniz doğru ve iyi davranışları da tam anlamıyla gösteremezsiniz ve ortaya koyamazsınız.

Ani ve sert tepki veren, kızan, bağırıp çağıran, emreden, tehdit eden, eksik bilgiye sahip olan, davranış metotlarını bilemeyen, başarısız olduğunda çocuğu suçlayan ve daha bir çok olumsuz davranış içinde bulunan bir anne ve baba, çocuğuna hangi “iyiyi” ve “doğruyu” kavratabilir?

ÇOCUKLARA DOĞRU KURALLAR GÖSTERİLMELİ VE İYİ DAVRANIŞLAR SERGİLENMELİ

Bunları şöyle sıralamak mümkündür:

1) Çocuklarınıza kazandıracağınız davranışın amacı, onun sorumluluk almasını geliştirmek ve kendi kişiliğinin farkına varmasını sağlamak olmalıdır.

2) Çocuğunuza hoşgörü içinde ve yumuşak bir şekilde davranmanız, onun sizin davranışlarınızı taklit etmesini sağlar ve doğru davranışa özendirir.

3) Çocuğunuza değer verdiğiniz ve davranışlarını hoşgörüyle karşıladığınız takdirde, o da sizin sözlerinize değer verip sizi dinleyecektir.

4) Çocuk doğru olanı bildiği halde, yanlış yapmaya devam ediyorsa, buna sabır göstererek, doğru davranışlar göstermeye devam etmelidir. Yoksa yanlış davranışa sert tepki, onun daha da yanlış yapmasını veya yanlışta inat etmesini netice verecektir. Anne baba, şunu bilmelidir ki, çocuğun psikolojik dünyasında, doğru bildiği şeyleri bile zaman zaman yanlış yapma eğilimi vardır.

5) Çocuklara sürekli aynı şeyleri anlatmak, onları sıkar. Yapmasını istediğiniz bir davranışa karşı ön yargı ve hatta tiksinti oluşturur. Bunun yerine, yapmasını istediğiniz bir davranışın nasıl yapılacağını yaşantınızda göstermeye çalışın.

6) Çocuğunuzun olumsuz davranışlarını zorla ve tehditle, kalıcı bir şekilde değiştiremeyeceğinizi bilmeniz lazımdır. Sizin baskınızla değişiyor gözükür, ama başka yerde yapmaya devam eder. Çocukla ilgili bu gibi problemlerin aşılmasında en etkili metot, çocukla birlikte, onu kırmadan ona doğruyu göstermektir. Yoksa sert emirlerle yanlışlar düzeltilemez.

7) Çocuğunuza, gününü ve zamanını nasıl planlayacağını, canlı ve somut örneklerle gösterin. Tabii ki önce, sizin gününüzü nasıl planladığınızı ve nasıl verimli bir şekilde kullandığınızı çocuğunuz görmelidir. Zamanını anlamsız şeylerle dolduran bir anne ve baba: “Kalk oğlum dersine çalış, sen bizim gibi yapma.” Demekle çocuğuna etkili olamayacaktır.

8) Çocuğunuzla sürekli bir yakınlık ve diyalog kurmak için, büyük adam gibi karşınıza oturtun, birlikte çay veya limonata içerek dertleşin ve sohbet edin. Halini-hatırını, derslerini sorun. Yanlış giden bir şey varsa: “Bunu nasıl düzeltelim?” diye birlikte çareler arayın veya “Seni bu günlerde daha iyi görüyorum” diyerek onu cesaretlendirin ve ümidini artırın. O zaman çocuk kendiliğinden hızlanacak ve sizlere mahçup olmamak için çalışmasını hızlandıracaktır.

9) Çocuğunuza eşyalarını, giysilerini, çantasını, kalemini, defterini... vs. nasıl kullanacağını ve onların değerini kavratmaya çalışın. Bunun için en sağlıklı yol: “Onlar senin malındır. Bunları kullanmak ve korumak da senin vazifendir.” gibi sözlerle, ona mülkiyet ve malikiyet duygularını kazandırmaya çalışmaktır.

10) Çocuğunuza paranın ve parayı kullanmanın önemini kavratmalısınız. Öncelikle paranın bir araç olduğunu, iyi kullanılırsa faydalı, kötü kullanılırsa zararlı olduğunu göstermelisiniz. Parayı düzenli ve tasarruflu kullanmanın ne anlama geldiğini örneklerle ortaya koymalısınız. Bu şekilde çocuk, parasını rastgele değil, gerektiğinde kullanabilecek davranışı elde etmelidir.

11) Çocuklarınıza parayı her istediği zaman değil, haftada veya ayda bir kez verin. Verdiğiniz bu parayla, hafta veya ay sonuna kadar çıkması gerektiğini öğütleyin. Bu şekilde çocuk, bir daha para alamayacağını bilir ve parasını planlı ve tasarruflu kullanma anlayışını kavrar.

12) Çocuğunuzun sırlarını alaya almayın ve bunlara değer verin. Eğer yanlış bir şey görürseniz, bunu, kırmadan ve üzmeden düzeltmeye çalışın.

13) Çocukların eğitimi konusunda anne baba arasında birlik ve bütünlük oluşturun. Çocuğa karşı davranışlarınızda farklı yaklaşımlar olmasın. Çocuğu biriniz kollarken, diğeriniz kızmayın. Bu, çok zararlı ve tehlikelidir.

14) Çocuklar arasında zaman zaman sürtüşmeler olacaktır. Anne baba bu durumda çok dikkatli olmalıdır. Tam anlamıyla bir hakem rolü oynamalıdır. Çocuklar bu şekilde hem bölüşüm ve paylaşım duygularını kazanırlar, hem de birbirlerine tercih edilmemelerinden dolayı, küsüp, dışlanmış hissetmezler.

15) Çocuklarınıza karşı yanlış bir şey yaptığınız zaman veya onları üzdüğünüzün farkına varmadığınız zaman, onlardan özür dileyip gönüllerini almayı bilin. Yoksa çocuk sizden soğur ve size karşı bir antipati beslemeye başlar. Siz yanlış bir davranışınızdan dolayı çocuğunuzdan özür dilerseniz, çocuk da olumsuz bir davranışı için özür dilemeyi öğrenir.

16) Çocuğunuzla asla sert bir tartışma ortamına girmeyin. Sert tartışmanın galibi veya mağlubu yoktur. Tansiyonu yüksek bir kaşılaşmanın ortamı daha da çok gerginleştireceğini, birbirinizin gözünde olumsuz izlenimlerin daha da artacağını unutmayın.

17) Çocuğunuzdan bir şey isterken, ne istediğiniz değil, nasıl istediğiniz önemlidir. Ses tonunuz, yaklaşımınız ve davranış şekliniz, bazen en zor isteklerin bile kabul görmesini sağlar. Ama yaklaşımınız ve tavrınız olumsuz olduğunda, en basit isteğe bile “ret” cevabı alabilirsiniz. İsteklerinizde beden dilinize çok dikkat edin.

18) Çocuğunuzun yaptığı bir şeyden hoşlandığınızda bunun sebebini belirtin. Böylece niçin hoşlandığınızın nedenini çocuğunuz öğrenmiş olur. Bundan böyle bu tür davranışları sürdürmek ister.

19) Çocuğunuzla birlikte iş yapma, birlikte gezme ve birlikte olma imkânı bulmaya çalışın. Bu, aranızdaki iletişimi hızlandırır ve birbirinizi daha iyi tanıma fırsatı verir.

20) Çocuğunuzun olumsuz davranışlarını ve yaptığı yanlışlıkları asla başkasının yanında anlatmayın. Yalnızca kendisine söyleyin ve bir daha yapmaması halinde affettiğinizi ifade edin.

21) Çocuğunuzun yaptığı yanlış bir işe: “Bu yanlış olmuş.” Diyerek kestirip atmayın. “Bu konuyu iyi düşündün mü? Şöyle olsa nasıl olurdu?” gibi alternatifler sunun.

22) Çocuğunuzu olgunlaştıracak olan şey sorumluluk almasıdır. Bunun için de hata yapmasını göze almak ve bunu kabullenmek gerekir.

Çocuğunuza ne kadar çok kural koyarsanız o kadar çok problem yaşarsınız ve disiplin sorununun çıkmasına yol açarsınız. Unutmayın ki, güce dayanan otorite, çocukları sizden uzaklaştırır. Bilgi ve hoşgörüye dayanan otorite ise yakınlaştırır, danışma ihtiyacı doğurur. Bu şekilde çocuğunuzu daha kolay etkilersiniz.


Konular