Alara Yürekli

Sanal Hayatlar

Kolay hayat ister olduk kolay... Sevgimizi, aşkımızı bile kolay yaşamak istiyoruz.. Bizi yormasın, zorlamasın, başımıza bela olmasın... İstediğimiz zaman olsun, onun dışında yok olsun.. Bir kumandanın ucunda olsun herşey, bir bilgisayarın düğmesinde, bir telefonun tuşlarında... Ulaşmak, yaşatmak, canlandırmak, hissetmek için çaba harcamayalım...

Sanal dünya giriverdi hayatımıza tam da bu günlerde, çok da işimize geldi. Sanal alemin, sanal insanları olduk hemen. Duygularımızdan korkar olduk... Hissetmek yok... Herşey bir yalan... Sanal alem değeri yok...

Düşünemedik ki kablonun diğer ucunda gerçek insanlar oturuyor...

dokunmaya
hissetmeye
göz göze gelmeye korkar olduk...
bir bilgisayar, bir msn, bir kamera herşey tamam...
İnsan başka ne isterki...

Böylesi daha güzel, sanal bir gerçeklikte sorumluluk duygusu yok, bağlanma yok, hesap vermek yok deyiverdik... Canın isterse varsın, istemezse yok... Ne güzel, tam bu çağın insanına göre...

Hayal Kırıklıkları

Hepimizin hayatında hayal kırıklıkları vardır... Yaşadığımız büyük hayal kırıklıkları... O korkunç gerçekle yüzleştiğimiz anlar… En çok da ilişkilerimizde yaşadığımız hayal kırıklıkları acıtır canımızı…

Ulaşmaya çalıştığın şeyin aslında o şey olmadığını, yıllarını boşa verdiğini anlamak gibi...

Bir şarkıyı söylerken birden artık o şarkıyı kimsenin hatırlamadığını anlamak gibi...

Hayaline dokunup onunla sevişememek gibi...

Bir gece uyanıp yanındaki adama tüylerin ürpererek bakmak gibi...

Ya da sen ona çok alıştığını farkettiğinde onun ‘büyü bitti’ demesi gibi...

Bir adım atabilsen herşey değişeceğini çözdüğün anda artık yürüyemediğini anlamak gibi...

Aniden herkesin içinde birine aşık olduğunu belli eden bir laf ettiğinde herkesle birlikte onunda gülmesi gibi...

Ya da hayatının aşkının gözünün ucunda bir damla olarak durması gibi..

Aşık olduğuna pişman olmak ama bir türlü tüketememek gibi...

Ya da yıllardır baktığın aynanın camının kırık olduğunu anlamak gibi...