Yuva Kurmak

Sağlıklı Bir Ev Ortamını Nasıl Sağlayabilirsiniz?

‘Yaşam evde başlar.’ T.S. Eliot

Ailenizi nasıl hazırlayacaksınız?

Pek çoğumuzun çocuklarımızı yetiştirdiğimiz ev ortamı ile ilgili olarak pek fazla bir seçim hakkı yoktur. Ancak, eğer böyle bir seçim hakkınız varsa, aklımızdan hiç çıkarmamanız gereken önemli birkaç nokta vardır. Bu kitabı okuyanların çoğunun, bu konuda da zaten ellerinden geleni yaptıklarına inanmama karşın, bu bölümü yazmak konusunda ısrarlıydım. Çünkü, ben de "Parent Effectiveness Training" (Etkin Ana-babalık Eğitimi) adlı kitabın yazarı Dr Thomas Gordon´ınkine benzer bir deneyim yaşadım:

‘Pek çok anababanın, konuklarına, çocuklarına gösterdiklerinden daha çok saygı ve ilgi göstermelerine çok şaşarım. Anababaların büyük kısmı, sanki çocukların çevrelerine uyum göstermesi gerektiğini düşünüyor.’

Çocukluğumun büyük bir bölümünü belediye yetkililerinin gözetimi altında geçirdim. Yaşadığım mekânlar resmi kuruluşlardı ve buralarda, içinde yaşayanların fizyolojik gereksinimlerinden çok, kafalarının etkin ve temiz olmasına önem veriliyordu.

Perdenin arkasını görebilmek

Dış görünüşe aldanıp da yanlış karar vermekten sakınmalıdır. Çünkü evlilik hayatına başladıktan sonra, geri dönmek zordur ve kötü huylu kimsenin, bundan sonra düzeltilmesi de kolay değildir.

Evlenmek, yuva kurmak, insanın hayatını değiştiren, ömrün dönüm noktasını meydana getiren bir olaydır. Yanlış bir tercih, insanın dünyasını karartır. Hattâ insanın âhıretine de te’sîr ederek, sonsuz azâba sebep olabilir.

Dış görünüşe aldanıp da yanlış karar vermekten sakınmalıdır. Çünkü evlilik hayatına başladıktan sonra, geri dönmek zordur ve kötü huylu kimsenin, bundan sonra düzeltilmesi de kolay değildir.

İyi bir başlangıç olur

Aradığımız ana vasıflar ile birlikte diğer vasıfların çoğu karşı tarafta var ise, karar vermek için yeterli sayılabilir. Lüzûmundan fazla ince eleyip sık dokuyan, kendine bir türlü aday beğenemiyen, kolay kolay evlenemez.

Yuvayı Kurarken

Yuva, çileli hayatın sıkıntılarından, ıstıraplarından bizi çekip kurtaran, şefkatli kollarında tatlı nağmeleri ile avutan, yüreğimizdeki keder tortusunu mahir elleriyle arıtan ve bizi yepyeni ümit ve cesaretlerle hayat mücadelesinin içine gönderen huzur ve diriliş ocağı değil midir?

Aslında yuvadan beklediğimiz şeyler sadece bunlardan ibaret de değildir. Hayal ettiğimiz nice uzun yıllara dallar ve kollar salacak çınar ağacımızın köklerinin tutacağı mübarek topraklardır bizim yuvamız.

Öyleyse yuvamızın sağlam bir temel üzerine bina edilmesi gerekir. Umulmadık bir zamanda bizim yuvamızı sarsabilecek muhtelif kaynaklı depremlere karşı dayanıklı olmamız geleceğimiz açısından büyük önem taşımaktadır.

GÖZ GÖRDÜ GÖNÜL SEVDİ!

Ev’den Yuva’ya

Neye, nereye bakarsak bakalım, eşsiz bir ahenk ve düzen hemen dikkatimizi çeker. Kuşların, balıkların, bitkilerin, ağaçların, denizlerin, hasılı yeryüzünün birbiri arasındaki uyum bizi kendine hayran bırakır. Eğer anlamsız gayretkeşliğimiz, cahilce müdahalelerimizle yaratılmışların işine burnumuzu sokmamışsak, her şey ilahi planın mükemmelliğini, evrenin sonsuz sırrını sergiler.

Yarattığı her şeyin denge ve uyumunu inceden inceye hesaplayan Rabbimizin, bizim her türlü yaşayışımızdaki ahengi ihmal etmesi hiç mümkün mü?