Gusül Abdesti

TÜY TEMIZLIĞI VE GUSÜL

Koltukaltı ve kasık tüyleri temizlendikten sonra gusül abdesti almak gerekir mi? Fıkıh ve ilmihal kitaplarımızda guslü gerektiren haller etraflıca belirtilmiştir. Bunların içinde böyle birşey yoktur. Tüy temizlemekle guslün ne alakası olabilir? O da bir temizlik değil midir? Temizlik temizliği niçin gerektirsin? Hattâ bu temizlikler yapılırken kan çıkmayacak olsa bunlar abdesti dahi gerektirmezler. Tırnak kesme de öyledir. Abdesti bozmadığı gibi, kesilen yerlerin yıkanması da şart değildir. Ancak açılan kısmın kirli olacağı hesaba katılarak ellerin yıkanması müstehab (aklen güzel) bir davranış olur.

GUSÜL (BOY ABDESTİ)

Tepeden tırnağa kadar vücudun her tarafını hiçbir yer kuru kalmayacak şekilde yıkamak.

Fiil kökünden isim olan gusl, sözlükte; yıkanmak ve temizlenmek manasına gelir. "Gasele" fiili de, kirin suyla giderilmesi ve temizlenmesini ifade eder.

Erginlik çağına gelmiş her müslüman erkeğin ve kadının şu durumlarda boy abdesti alması gerekir.

1) Cünüplük; yani cinsî münasebet, ihtilam ve ne şekilde olursa olsun meninin (sperm) şehvetle vücut dışına çıkması.

2) Hayız (kadının âdet görmesi) ve nifâs (lohusalık) hâlinin sona ermesi.

Bu hallerde gusletmek farzdır. Bazı durumlarda da gusletmek, sünnet veya müstehabdır. Meselâ; Hac ve Umre yapmak maksadıyla Mekke ve Medine'ye girmeden önce, hac mevsiminde Mina ve Müzdelife'de bulunmadan önce; yağmur duasından önce; herhangi bir hayırlı iş için müslümanlarla bir araya gelmeden ve mübarek gecelerde gusletmek sünnet ve müstehabdır. '

Namaz için alınan abdest "küçük abdest" kabul edilerek, gusle "büyük abdest" veya "boy abdesti" adı verilmektedir.

Guslün farzları üçtür.

GUSLÜ GEREKTİRMEYEN HALLER

Henüz şehvet duygusu oluşmamış ve bulûğa ermemiş çocuğun cinsî yakınlaşmada bulunması. Tenâsül uzvundan şehvetle açık bir sıvı hâlinde meni akması. Cinsî bir şehvet duyulmasına rağmen meninin dışarıya çıkmaması. Şehvetten, başka bir şeyden (hastalık, heyecan vs.) dolayı meninin akması, kızın bekâretini gidermeyen cinsî bir yakınlaşma (çünkü kızlık zarı haşefenin sünnet yerine kadar girişini engeller). Bu gibi durumlarda gusül farz değildir.

Gusletmeleri farz olanların, gusülsüz olarak yapmaları caiz olan hususlar da şunlardır:

Zikretmek; tesbih etmek; salât ve selâm getirmek; Kur'an ayetlerini kelime kelime öğretmek; dua maksadıyla Kur'an'dan ayetler okumak: Kelime-i şehâdet getirmek; Kur'an'a bakmak; bitişik olmayan bir kap içerisinde bulunan mushafa dokunmak; uyumak (Cünübün abdest aldıktan sonra uyuması daha iyidir). Cünüp iken yemek yeneceği veya içileceği zaman elleri yıkamak ve ağzı çalkalamak gerekir. Bunların yanısıra, Ramazan'da cünüp olarak sabahlayan kimse veya gündüz uyuyarak ihtilam olan kimsenin orucu bozulmaz.

Cünüb olan kimsenin ise;

Cünübken Yeme İçme

Cünüp olan insanın yemek yemesi, su içmesi câiz midir?

Ihtiyatlı görüşe göre kadın için de erkek içinde cünübken yemek, içmek mekruhtur. Çünkü kullanılmış suyu içmek mekruhtur. Kullanılmış su abdest ve gusül için kullanılan sudur. Böyle bir su, maddi pislik taşımasa bile, günahları süpürmekle manevi kir taşır. Ağız yıkanmadan ağıza, alınan su, bedenin bir parçasına (yani ağzına) degmis ve bu manevi kiri yüklenmiş olur. Yutulmasıyla o kir de yutulur. Ancak cünüp olan kimse, elini ve ağzını yikadıktan sonra yiyip içebilir. Âdetli ve lohusanın durumu böyle değildir. Onlar yıkanacak zamana gelmedikce, artıkları kullanılmış su gibi olmaz. Yiyip içebilirler, artıkları temizdir. ( Halebî (sağîr) 41-42; Hindiyye I/13; Kâdihân NI/404 ) Diğer yönden cünüp kimsenin ağzını yıkamadan da yemesinde mahzur olmadığını söyleyenler olduğu gibi, ( Kadıhân I/46) yıkasa bile mahzurlu olduğunu söyleyenler de vardır.( Halebî (sağîr), agk.; Ayrıca bk. es-Subkî, el-Menhel N/288; Nemenkânî N/205) En iyisi sıkışık olunmadığı zamanlarda yemeyi içmeyi yıkanmadan sonraya bırakmaktır.

Cimada İnzal Olmaması

Bir erkek hanımıyla seviştiği veya öpüştüğü zaman gusül abdesti alması gerekir mi? Birleşmede boşalma olmazsa yine yıkanacaklar mı ?

Adetli İle İlgili Hükümler

Âdetli ile Lohusa, birçok yönden birbirine benzedikleri için, ilgili hükümlerin çoğu da birbirinin aynıdır. Meselâ âdetliyi ilgilendiren oniki hükümden sekizi aynı zamanda lohusayı da ilgilendirir. Bir diğer deyişle şimdi sayacağımız bu sekiz hükümde her ikisi de ortaktır.

Hem Âdetliyi Hem de Lohusayı Ilgilendirenler

l. Namaz:

Âdetlinin ve lohusanın namaz kılmaları ve secde yapmaları haramdır.

Namaz ister farz, ister vacip, ister sünnet, ister nafile ve isterse geçmiş bir namazın kazası olsun. Secde de ister Kur'ân-ı Kerîm'deki secde âyetlerinin okunması ve dinlenmesiyle yapılacak olan tilâvet (okuma) secdesi olsun,isterse şükür secdesi olsun. Dolayısıyla âdetlinın ve lohusanın, her nasılsa, okudukları ya da duydukları secde âyetinden ötürü secde yapmaları gerekmez. Çünkü kendilerinde bunun için gerekli olan ehliyet yoktur.