Kendinize ve hayata güvenin

Eşlerinden ayrılan kişilerin en büyük sorunu güven sorunudur. "Bir evliliği bile yürütemedim" diye düşünen kişinin kendisine ve hayata olan güveni azalır.

Erkekler her ne kadar duygularını gizleyip belli etmeseler de onların da iç dünyalarında kendilerine, kadınlara ve hayata karşı güvensizlik besledikleri biliniyor.

Evliliğiniz herhangi bir nedenden ya da birçok faktörün birleşmesiyle sona ermiş olabilir. Şu bir gerçek ki, evliliğinizin bitişinden sadece siz sorumlu değilsiniz. Her ilişkide eşler o evliliğin iyi ya da kötü gitmesinden yüzde elli sorumludurlar. Hiçbir evlilikte, evliliğin bitişinden hiç kimse yüzde yüz sorumlu değildir. Akıl hastalıklarını ve madde bağımlılıklarını bu kategoriye almıyoruz tabiî ki.

Evliliğinizin devam etmemesinden ve bitişinden sadece kendinizi suçlu görürseniz kendinize haksızlık etmiş olursunuz. Sorumlu olduğunuz tarafları kabullenip ilgisizlik, kavga çıkarmak, sevgiyi ifade etmemek vb. bunlarla yüzleşmeniz yeterli. Tüm suçu kendi üzerinize alırsanız, kendinize olan özgüveninizin azaldığını göreceksiniz. Oysa yaşamınızı devam ettirmeniz için özgüveniniz size son derece gerekli.

Bazı erkekler eski eşlerinin kişilik özelliklerini ve evlilikte çıkan sorunları tüm kadınlara ve tüm ilişkilere genellerler. " Eski karım son derece kıskançtı. Zaten bütün kadınlar kıskançtır.´ ´Eski karım dırdırcının tekiydi, zaten tüm kadınlar dırdırcı değil mi?" gibi genellemeler sizi mutsuzluğa götürür. Evet, kadın ve erkeğin kendine özgü özellikleri var ama her erkek ve her kadın kendi kişilik özelliklerine göre, genel özelliklerini farklı farklı yaşarlar. Örneğin kadın rahat bir kişilik yapısına sahipse eşini kıskanmaz ama başka bir kadın takıntılı düşüncelere yatkınsa eşini fazlasıyla kıskanabilir. Siz sakın kadınlarla ilgili genellemeler yapmayın. Bir evliliğin bitmesi demek, bundan sonraki ilişkilerinizin de başarısız olacağı anlamına gelmiyor.

Kendinize güvendiğiniz sürece hayata da daha kolay döneceksiniz. Kendinizi yaşamın zorlukları karşısında güçsüz hissetmeyecek, tüm sorunların suçlusu olarak kaderi görmeyecek kendi hatalarınızın sorumluluğunu kolayca üstlenip bunda sonra en azından geçmişte yaptığınız hataları yapmamaya çalışacaksınız. Hiç hata yapmayacaksınız demiyorum, daha doğrusu diyemiyorum, çünkü böyle bir durum mümkün değil.

Evliliğinin bitiminden sadece kendisini sorumlu tutan otuz beş yaşlarındaki bir erkek danışanım duygularını ifade ederek şu sözcükleri kullanmıştı:
- Evliliğimi sürdüremedim, karımı mutlu edemedim, çocuğuma iyi bir baba olamadım. Evliyken iyi bir baba olamazken boşanınca nasıl iyi bir baba olabilirim ki? Ben dünyanın en aptal ve en beceriksiz adamıyım. Kendimden nefret ediyorum.

Hayatta insanın başına gelebilecek en büyük olumsuzluğun kendinden nefret etmesi olduğuna inanıyorum. Kendinizden nefret ederseniz çevrenizdeki hiçbir şeyi sevemezsiniz. Hayat uzaklaşır ve amaçlarınıza ulaşamazsınız.Çocuğunuza karşı sorumluluklarınızı yerine getiremez ve onunla iletişim kuramazsınız.Kendinizle ve hayatla barışık olun. İnanın mutluluğunuzun formülü burada yatıyor.


Konular