Kavgaların arkasındaki gerçek

Her evlilikte tartışma ve kavga olur. Sonra eşler anlaşır, barışır ve mutlu sona ulaşılır. Tartışma ve kavgaların konulan evlilikten evliliğe değişir. Ancak evli çiftler hep şunu söylerler: "Çocuğumuz olmadan önce hiç kavga etmezdik, çocuk olduktan sonra birbirimizi yer olduk´

Gerçek bu mudur acaba? Hiçbir şeyden habersiz, hiçbir suçu olmayan, karnı doymuşsa, altı temizlenmişse, gazı çıkarılmışsa ve sevgi duygusunu hissetmişse yatağında mışıl mışıl uyuyan minicik bir bebek, kocaman iki yetişkini nasıl olur da birbirine düşürür. Elbette gerçek bu değildir. Gerçek; çocuk doğduktan sonra eşlerin o güne kadar birbirlerinin tanımadığı yönlerinin, davranışlarının, o güne değin bilmediği tepkilerinin yeni yeni ortaya çıkmasıdır. Ve eşlerin birbirlerinin bu yeni tanıştıkları yönlerine tepki vermeleridir.

Uykusuna çok düşkün bir erkek, evliliğinde bu konuda eşiyle çatışma yaşamaz. Ama bebek olduktan sonra durum değişir. Kadın kocasından gece uyanmasını ve kendisine bebeğin bakımı konusunda yardım etmesini istediği an sürtüşmeler başlayabilir.

Tertipli ve temiz bir kadın, iki kişi olmanın verdiği kolaylık-a ev işlerini kısa zamanda bitirir. Ama bebek olduktan sonra ev işlerine fazla zaman ayıramadığından kocasının aslında ne kadar dağınık bir erkek olduğunu fark edebilir. Kocasının dağınıklığını eleştirip daha tertipli olmasını istediğinde kavga çıkabilir.Ya da tam tersi olabilir, erkek titiz bir yapıya sahipse,bebek olduktan sonra eşinin değiştiğini ve pasaklı olduğunu söyleyerek tartışma konusu yaratabilir.
Çocuk büyüdükçe eşlerin tartışma konulan da büyür gibi görünür. Çocuk için giysi seçimi bile sorun yaratan bir nede olabilir.

"Hava soğuk, bu çocuğu üşüteceksin, daha sıkı giydir"
"Bu sıcak havada çocuğu ne biçim giydirmişsin, pişecek, çıkar üzerindekileri, hafiflet biraz"
"Sen niye her şeye karışıyorsun, ben biliyorum onu nasıl giydireceğimi."
Ya yemek zamanı? Her evde işkence saati olabilecek potansiyel bir zamandır.

"Çocuğu çatlatacaksın, yeter, bak, zaten yemek istemiyor" "Bu çocuğu az yediriyorsun, aç kalıyor vallahi." "Yahu bıraksana çocuk kendi yesin, koca çocuk oldu artık"
"Zorlamasana, yemezse yemesin, bir öğün yemese ölecek"
Uyku saatleri de, yemek saatlerinden aşağı kalmaz;
"Bu gece sen uyut, her gece ben uyutuyorum, öf be"
"Bu çocuk kendi kendine ne zaman uyuyacak? Alıştırdın.Çıldıracağım, saatlerdir bekliyorum ve uyumuyor, ne biçim çocuk yetiştiriyorsun sen?"

"Bu çocuk sadece benim çocuğum mu? Bu gece de senin sıran.“
Ya gece uyanmaları! Eşlerin kavga etmesi için en uygun zamandır.
"Duymuyor musun çocuk ağlıyor, bu gece de kalk sen bak."
"Çocuk uyandı, sabah erkenden işe gideceğim, git bak çocuğuna.",
"Ne biçim çocuk bu? Bir çocuk her gece yansı uyanır mı yahu? Sen yaptın bunu böyle"
"Sen çocuğunu yanına al, ben içeride uyuyacağım."
Çocuk yürümeye başladığında, konuşmaya başladığında, koşmaya başladığında ve hemen hemen her yaptığı davranışta, eşler birbirlerini suçlayacak bir şeyler bulurlar.

"Senin yüzünden geç yürüdü, korkuttun çocuğu." "Sana çektiği için geç konuştu çocuk."
"Şu çocuğun peşinden koş, her gün düşüp bir yerini yaralıyor, ne kadar ilgisizsin."
Karşılıklı bu suçlamalar, çocuk annesi ya da babasının tasvip etmediği bir davranışı yaptığında kavgaya kadar gidebilir.

"Bu çocuğu sen böyle yetiştirdin.." "Kalk söyle şu çocuğuna terbiyeli olsun.." "Bırakmadın ki, şu çocuğu ben eğiteyim."
Çocuk karnesini aldığında eğer karnede zayıf notlar varsa, eyvah!
"Sana kaç kere özel öğretmen tutalım dedim, al işte..."
"Bir gün gezmenden vazgeçip eve erken gelseydin, çocuğunu çalıştırsaydın, bu notlar gelmezdi..."
"Senin bağarmaların yüzünden, çocuğun notlan düştü."
"O kadar ilgisizsin ki, benim çabamla bu kadar oluyor işte..."

Evlerde bunlara benzer manzaralar çok yaşanır. Anne-babalar çocuk yüzünden tartışıyor gibi görünseler de, aslında tartışla nedeni kendileri ve birbirleridir. Anne-baba olarak tartışmak başka, eş olarak tartışmak başkadır. Eşler kendi anlaşmazlıklarını birbirlerinin anne-baba rollerine ve sorumluluklarını yükleyerek, yansıtma yaparlar. Bu durumdan en çok zararı cuklar görür. Onlar anne-babalarının kendileri yüzünden kavga ettiklerini sanarak üzülür, ağlarlar. Görüntü de gerçekten öyledir ama bu sadece bir yansımadır, eşlerin anlaşmazlıklara yansıtma biçimleridir. Eşlerin kendileri de durumun farkında değillerdir.


Konular