Adil bir uzlaşma

"Çocukların sevgiye gereksinimi vardır, özellikle de hak etmedikleri zaman. Harold S. Herbert

Yetişkinler olarak unutmamamız gerekir ki, çocuklarla aramızdaki bir anlaşmazlığı sonuçlandırabilmek için uzlaşmamız gerektiğinde, onlardan daha avantajlı bir durumdayızdır. Onlarla uzlaşırken şunları göz önünde bulundurmalıyız:

- çocukların ifade yeteneği bizimki kadar iyi değildir
- duygularını bizim kadar iyi kontrol edemezler
- duygu ya da davranışlarının arkasındaki nedenleri anlayacak kadar bilinçli değillerdir
- bazı hareket ve tutumların sonuçlarını takdir edecek kadar yaşam deneyimleri yoktur
- özür dilemenin değerini takdir edemezler.

Bu da uzlaşma masasında tarafların eşit olmadığını gösterir. Bilgeliğimizi onlarla paylaşıp, onlara gerekli sosyal becerileri kazandırdıktan sonra bile, aldığımızdan daha çok vermemiz gerekir.

Daha açık konuşmak gerekirse, anlaşmazlıklara çözüm aramanın yanı sıra anlaşmazlıkları çocukların, özellikle de ergenlik dönemindeki çocukların kendilerine olan güvenlerini arttırmak için kullanmak istiyorsak, aşağıda söz edeceğim konularda istekli olmalısınız:

• ilk adımı siz atın ve konuşmayı önerin.
• Özür dileyen ilk siz olun.
• Duygularına ve konumuna saygı gösterdiğinizi belli edin ve gerçekten de mümkünse yapacağı olumlu bir yorumu, gözlemini ya da görüşünü dinlemeye hazır olduğunuzu belirtin. (Örneğin, "Geçmişte fikir ayrılıklarımız olduğunda, çok iyi fikirler ileri sürdüğünü biliyorum." ya da "Kardeşin için de üzüldüğünü biliyorum.")
• Biz onları eleştirmeye başlamadan önce, bizimle ilgili negatif duygularını güvenle açıklayabilmeleri konusunda onları teşvik edin.
• Problemi objektif ve tehditkâr olmayan bir şekilde açıklayın (örneğin, "... konusunda bir yanlış anlaşılma/anlaşmazlık var gibi") ve sizinle aynı fikirde olup olmadığını sorun.

Ona anlaşmazlığın arkasındaki gizli nedenleri anlamasına yardımcı olacak (tahminlere dayanan) sorular sorun, ya da önerilerde bulunun (örneğin, yalnızlık, kuşak farkı, kıskançlık, bunaltı, iletişim kopukluğu, vs.).

Agresif ya da pasif davranışlar gösteriyorsa, düşüncelerini ve önerilerini daha iyi dile getirmesine yardımcı olun. Hükmetmeyen ama anlaşılır bir dille, kesin kurallarınızı ve değerlerinizi savunun ve kurallara uyulmadığı takdirde ortaya çıkacak sonuçları açık bir şekilde anlatın (ve bu kuralları uygulamaya özen gösterin).

Hata yaptıktan sonra nasıl özür dilemesi gerektiğini ve fikirleri mantıksız, haksız ve modası geçmişse, nasıl geri adım atması gerektiğini öğretin.

Birini kırdıkları ya da bir şeye zarar verdikleri zaman bunu nasıl düzelteceklerini öğretin.

Uzlaşma sırasında siz ya da çocuğunuz devam edemeyecek kadar yorulur ya da duygusallaşırsanız, uzlaşmayı pozitif bir yöne çekmeye çalışın ya da daha sonra devam etmeyi önerin. ("Bu konuyu konuşmaya başladığımıza sevindim, ama istersen buna sabah devam edelim. Sanırım, bu konuyu düşünmek için ikimizin de zamana gereksinimi var.")
Durum değişmiyorsa da, uzlaşmaya varıldıysa da, konuyu "özet"leyin ve bu anlaşmazlıktan her iki tarafın da neler öğrendiğini dile getirin.

ALIŞTIRMA: Anlaşmazlıklarla başedebilme

• Yakın bir geçmişte çocuğunuzla aranızda ortaya çıkan bir anlaşmazlığı gözünüzün önüne getirin. Bu anlaşmazlık daha pozitif ve daha yapıcı bir şekilde çözümlenebilir miydi? Bu bölümü yavaş yavaş bir kez daha okuyun ve durumunuzu daha farklı değerlendirebilmek için fikirlerinizi bir yere not edin.
• Eşiniz ya da arkadaşlarınızla anlaşmazlık konusundaki problemlerinizi tartışın ve fikirleriniz hakkında onların ne düşündüğünü sorun.
• Çocuğunuz yeterince büyükse, çıkardığınız sonuç hakkında kendisiyle konuşun ve gelecekte benzer bir durum söz konusu olduğunda, bunu daha iyi bir şekilde halledebilmek için uzlaşmaya çalışın.

"Savaşmak, farklı fikirlerde değilmişsiniz gibi davranmaktan daha iyidir."Scott Peck


Konular