Oidipus kompleksine asla yenilmeyin

Bu bölümde çok kısa olarak oidipus kompleksinden söz etmek istiyorum. Oidipus kompleksi, psikanalizin babası olarak andığımız Sigmund Freud´un teorisi ve günümüzde de halen geçerliliğini korumakta. En basit anlamıyla, kız çocuğunun babasına hayranlık duyduğu ve annesini kendisine rakip olarak gördüğü, erkek çocuğunun da annesine hayranlık duyduğu ve babasını kendisine rakip olarak gördüğü bir bilinçaltı psikolojik dönemi. Bu dönem genellikle dört ile beş yaş çocuklarında kendisini göstermekte ama çocuğun kişilik yapısına, gelişimine ve anne-babasıyla olan iletişimine göre de değişim gösteren bir süreç olarak karşımıza çıkmaktadır.

Çocuğunuz kızsa, bu dönemde davranışlarında değişimler olmaya başlayacaktır. Size daha yakın olmak isteyecek, annesinden uzaklaşacaktır. Kız çocuğunun hayatında tanıdığı ilk karşı cins olduğunuz için size ufak kurlar yapacak ve aslında annesinin ne kadar da çirkin olduğunu söyleyecektir. "Babacığım, bu kadınla niye evlendin?" gibi tepkiler verecek, "Büyüyünce, ben seninle evleneceğim" diye tutturduğu zamanlar olacaktır. Bazı minik kızlar babalarını dudaklarından öpmeye çalışır, belki sizin ufaklık da bunu deneyecek ve sizi çok şaşırtacaktır. Dört buçuk yaşındaki kızı tarafından dudaklarından öpülen bir baba şöyle demişti: "İlkim hanım, oldukça kaygılıyım. Acaba kızımda cinsel bir sapkınlık mı var?"

Ayrıca yine bu dönemde kızınız eşinizle sizi bir araya getirmemek için epeyce çaba sarf edecektir. Eğer kanepede el ele oturuyorsanız ya da yolda el ele yürüyorsanız aranıza girerek sizi ayıracak, geceleri yatağınıza gelerek aranıza girip uyuyacaktır. Eşinize sarıldığınızı ya da öptüğünüzü gördüğünde kıyametleri koparacak ve size küsecektir. Bu dönemde babalar ve anneler çocuklarının bu davranışlarından kaygılanır, bir anlam veremezler ve nasıl davranacaklarını da şaşırırlar. Genelde seçilen davranış biçimi ise, çocuğun isteklerine uymak ve onun yanında asla sarmaş dolaş ya da el ele olmamaktır. Oysa, bir baba olarak bunun tam tersini yapmalısınız, ki kızınız bu psikolojik ; dönemi rahat ve sağlıklı atlatabilsin.

Eşinize bol bol sarılın, ona sevgi sözcükleri söyleyin. Kızınız ı ağladığı ya da hırçınlaştığı zaman, "Ben anneni çok seviyorum. O.benim eşim. Sen de benim kızımsın. Seni de çok seviyorum" deyin. Annesini ne kadar çok sevdiğinizi, annesini ne kadar becerikli ve güzel bulduğunuzu kızınıza söyleyin, ki o da bir süre sonra sizin gözünüze girmek için annesiyle özdeşleşmeye başlasın. Kız çocukları, kendilerini de rahatsız eden ve sıkıntıya sokan J bu psikolojik dönemden anneleriyle özdeşleşerek çıkar. Bakar ki babası annesini çok seviyor, o halde kendisi de annesi gibi olma ki babası onu da çok sevsin. Bu duygu durumuna kız çocuğun anneyle özdeşleşmesi diyoruz. Kız çocuk annesiyle özdeşleştikten sonra hem kendisi hem de anne-baba rahatlar. Bu dönemde annelerin de küçük kızlarına anlayışlı olmaları, "Anne ne kadar çirkinsin" gibi sözlerine aldırış etmemeleri gerekir. Aksi halde ciddi bir çatışmaya girerler ve anneyle olan bu çatışma kız çocuğunun ergenlik döneminde ciddi boyutlara varabilir.

Sizin de minik kızınız sizi dudaklarınızdan öpmeye çalışıyorsa ona "Anne-babalar, kan-kocalar dudaktan öpüşürler. Sen ve ben yanaktan öpüşmeliyiz" gibi açıklamalarda bulunun. Bu açıklamaları asla eşinize yaptırmayın. Zaten annesine tepkili olduğu bu dönemde annesinden "Babanı dudağından öpmemelisin" yönergeleri annesine daha da tepki geliştirmesine neden olur. Ve bu dönemde kızınıza onu ne çok sevdiğinizi, ne kadar güzel olduğunu söylemeyi de ihmal etmemenizde fayda var. Çünkü onun sizden bu güzel sözleri duymaya ihtiyacı var.

Çocuğunuz erkekse, sanki birden size rakip olmaya başladığını hissedeceksiniz. Küçük oğlunuz artık siz eve geldiğinizde size pek fazla yüz vermeyecek; hatta bazı erkek çocukları babalarına "Neden geldin?" gibi tepkiler de verebiliyor. Oğlunuz sizinle zıtlaşacak, söylediğiniz hiçbir şeyi yapmayacak ve aynı kızlarda olduğu gibi, o da sizinle eşiniz arasına girmeye çalışacaktır. Annesini dudağından öpmek isteyen erkek çocukları çoktur ve "Anne, beni bekle, büyüyünce seninle evleneceğim" diyen minik erkek çocukları da çoğunluktadır. Bu durum genellikle babaları kızdırır. Ancak çocuğunuzun bu psikolojik dönemi sağlıklı aşabilmesi için sizin hoşgörünüze ihtiyacı var. Annesi sizi bol bol övmeli, onu da çok sevdiğini söylemeli. Siz de oğlunuzdan uzaklaşmak yerine onunla daha çok zaman geçirmeye özen gösterirseniz oğlunuz bir süre sonra sizinle özdeşleşecek ve artık sizin gibi olmaya çalışarak, sizi kendisine model alarak bu dönemi bitirecektir. Ne zaman ki sizin gibi bacak bacak üstüne atmaya çalışıyor ya da siz tıraş olurken banyoda yanınızda durup sizi izliyor ve ben de tıraş olacağım diyor, bilin ki artık minik oğlunuz sizi örnek almaya başlamış ve sizinle çekişmesi bitiyor demektir. Bu ne anlama geliyor? Bu, ergenlik döneminde sizinle olan çatışma-´arının da hafif geçeceği anlamına geliyor.

Her çocuğun yaşadığı işte böyle bir dönem var. Adına fallik dönem diyoruz. Cinsel kimliğin pekiştirildiği ve çocuğun, kendi cinsinden olan ebeveynini önce rakip gördüğü, sonra da model aldığı bir dönem. Kimi çocuk bunu çok hafif yaşar, anne-babâ anlamaz bile; kimi çocuk ise bu dönemi çok şiddetli yaşar, anne-baba ne yapacağını şaşırır. Ama siz bir baba olarak artık ne yapmanız gerektiğini çok iyi biliyor ve Oidipus kompleksine! asla yenilmiyorsunuz!


Konular