Çocuğunuzun, babasıyla görüşmelerinin düzenli olmasına dikkat edin

Boşanmanın en sevimsiz yanlarının başında, çocuğu diğer ebeveyne gönderirken yaşanan duygular gelir. Üzülürsünüz, yüreğiniz kan ağlar, öfkelenirsiniz, çocuğunuzdan bir-iki saatliğine ya da bir-iki günlüğüne ayrılıyor olmanız bile sizi çileden çıkarmaya yeter. Boşanmayı takip eden ilk aylarda anne ve babalar bu konuda oldukça zorlansalar da, zamanla bu duruma uyum sağlarlar ve çocuklarından ayrılışı daha sakin karşılarlar.

Kimi kadınlar kocalarına o kadar öfkelidirler ki, çocuğu göstermeyerek eşlerini cezalandırır ve intikam alırlar. Ama bu durumdan en çok etkilenen ne yazık ki çocuk olur. Çocuğu babasına göndermemek bir çocuğa yapılacak en büyük kötülüktür. Siz de eski eşinize fazlasıyla öfkeliyseniz ve çocuğunuzu ona göstermiyorsanız bu olumsuz tutumunuzu hemen değiştirin. Çocuğunuzun size olduğu kadar babasına da ihtiyacı var. Eşinize olan öfkenizi ona ifade edecek başka yollar var ama çocuğunuzu göstermemeniz asla değil.

Bilmelisiniz ki, çocuğunuzun kişilik gelişimi, duygusal gelişimi, ruh sağlığı, okul başarısı, arkadaşlarıyla iletişimi, kendine güveni, kendisiyle barışıklığı, anne-babasıyla birlikte olarak olacaktır. Çocuğunuzun, babasını düzenli görmesini sağlayın.Hafta sonları, onların birlikteliği için seçilmiş iyi bir zaman olabilir. Bu görüşme günleri, çocuğun yaşını, varsa okul yaşantısını ve babasına olan bağlığını göz önünde bulundurarak, anne-baba tarafından karşılıklı konuşularak belirlenir.

Çocuk her aklına geldiğinde babasını çağırmamalı ya da gitmek istememeli; baba da her düşündüğünde çocuğu almaya gelmemelidir. Aksi halde çocuğun iç dünyasının dengeleri ve günlük yaşamdaki düzeni bozulur. Çocuk falanca gün babasına gideceğini bilirse, iç dünyasını da ona göre hazırlar. Ancak baba da verdiği sözde durmalı ve mutlaka o gün çocuğunu almalıdır.

Çocuğunuza, her istediğinde babasını telefonla arayıp sohbet edebileceğini, bunun yanı sıra belli günler görüşebileceklerini anlatın. Çocuğunuz büyüdüğünde zaten onu kontrol edemeyeceksiniz. Kiminle kalmak istiyorsa onu seçecek ve yaşamını kendisi idare edecektir. Ama en azından on altı, on yedi yaşma kadar bu disiplini oluşturmalısınız.

Eski eşinize olan kızgınlığınızı, ona olan öfkenizi ve diğer yıkıcı duygularınızı açığa çıkarmak için, bu duygularınızı ona söyleyebilirsiniz. Onunla kavga da edebilirsiniz ama çocuğunuzun babasıyla olan görüşmelerini bu duygularınızla karıştırmayın.

Özellikle çocuğuna çok düşkün olan babaların eşleri, kocalarının bu duygularını bir zaaf olarak görüp, onları cezalandırmak için en uygun yöntemin, çocuğu göstermemek olduğunu düşünürler. Ancak tekrar tekrar belirttiğim gibi, bu eski eşe değil, çocuğa bir cezadır. Eski eşinizin davranış ve kişilik bozuklukları varsa, alkol, uyuşturucu bağımlılığı, şiddet eğilimi gibi, bunu bir uzmanla değerlendirerek, görüşme zamanlarını düzenleyebilirsiniz.


Konular