Boşanmış baba olmak

Erkeklerin kişilik yapılarını incelediğimizde, duygularım kadınlar kadar dışa vurmadıklarını, duygusal dünyalarıyla kadınlar kadar yüzleşmediklerini görüyoruz. Erkekler duygusal anlamda zedelendiklerinde, hiç acı çekmiyormuş gibi davranabiliyorlar. Erkekler kadınlara göre daha az ağlıyorlar ya da hiç ağlamıyorlar. Bu yüzden kalp krizi geçiren insanlara baktığımızda büyük çoğunluğu erkekler oluşturuyor. Ve bu yüzden erkekler, kadınlar kadar uzun ömürlü olamıyorlar.

Kadın boşandığı zaman eve kapanıp yas tutarken, erkek kendisini dışarı atıp hiçbir olağanüstü durum yokmuş gibi davranabiliyor. Erkekler iş ve arkadaş çevrelerine boşandıklarını uzun süre söylemiyorlar. Kısacası erkekler acılarını, üzüntülerini, hayal kırıklıklarını paylaşmıyorlar ve hatta kendilerine bile zor itiraf ediyorlar.

Boşanmış erkek olmakla boşanmış baba olmak arasında ciddi anlamda farklar oluyor. Bazı erkekler eşlerinden boşanmayı baba olmaktan da boşanmak olarak gördüklerinden, çocuklarına karşı oldukça sorumsuz davranabiliyorlar. Bazı erkekler boşandıktan sonra eşlerini cezalandırmak adına, çocuklarım da arayıp sormuyorlar, sanki hiç evlenmemiş ve baba olmamış gibi davranıyorlar. Tabiî tüm bu davranış biçimleri, erkeğin sağlıklı düşünemediğini gösterdiği gibi, çocuğun da acı çekmesine neden oluyor.

Erkekler duygusal reddetmelere daha açık olduklarından, baba olma sorumluluklarını ve çocuklarına olan duygularını da kolayca bastırabiliyorlar. Ancak bu bilinçaltına itiş, oldukça olumsuz sonuçlar doğurabiliyor. Şunu da belirtmek gerekiyor ki, her erkek bu şekilde davranmıyor. Bazı erkekler ise, evlilikleri boyunca çocuklarıyla çok fazla ilgilenmezken, boşandıktan sonra çok daha fazla sorumluluk alabiliyorlar.


Konular